İş Yerinde Mutluluk: Hedef Değil, Şimdi!
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında yöneticiler ve insan kaynakları departmanları için, yüksek performanslı mevcut çalışanların elde tutulması sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip. Amerikan Psikoloji Derneği’nin (American Psychological Association-APA) Örgütsel Mükemmelliyet ve Sağlıklı İşyeri Programı Merkezi Başkanı David Ballard yayınladığı bir makalede, “Rekabetçi iş dünyasında hayatta kalabilmek için sadece faydalara odaklanmak yeterli değildir. En iyi işverenler, çalışanların kendilerini organizasyona ait hissettikleri ve olumlu iş deneyimine sahip olunan bir çalışma ortamı yaratanlardır” demektedir.
İşletmelerin başarısında bu denli önemli olan çalışan mutluluğunun ölçümlenmesi amacıyla yapılan araştırmalarda görülen ortak noktanın “Mutlu çalışanlar = Başarılı şirketler ” olduğunu söylemek mümkün. Çalışanları elde tutmak için yüksek ücretler ödemek her zaman yeterli bir çözüm olmayabilir. İş tatmini yüksek olan çalışanlar genellikle daha üretkendir ve şirkete bağlılıkları da daha yüksektir.
Yöneticilere ve insan kaynakları profesyonellerine, iş yerinde çalışan mutluluğunu sağlamak/artırmak konusunda aşağıdaki başlıklar faydalı olacaktır.
- Şeffaf ve adil bir yönetim kültürünü benimsemek
İşveren markasını adil ve iletişim odaklı şeffaflık odağında kurgulamak, şirket kültürünü bu eksende oluşturmak ve uygulamarla desteklemek, çalışanların daha yüksek motivasyon ve mutlu çalışmasına asıl zemini oluşturur. Bu şeffaflık ve güven ortamını oluşturmak, o ana kadar görüşlerini açıklamaya fırsat bulamamış çalışanların da geliştirici iş fikirlerini açıklayabilmesiyle “birlikte daha fazlasını” elde etmeye olanak tanıyacaktır.
2.Çalışanların kendilerini büyük resmin bir parçası olarak görebilmesini sağlamak
Şirket hedefleri doğrultusunda çalışanların ortak hedefe koşmasını sağlamak kadar, güncel şirket durumu ve kısa-uzun vadeli planlar hakkında bilgilendirilmeleri, uygulanan projelerde hangi ekiplerin ne tür görev dağılımları başarıyla gerçekleştirdiğinin tüm şirket çalışanları ile haftalık aylık 3 aylık periyotlarda iç iletişim departmanları tarafından özenle duyurulması vb. uygulamalar, bütüne yapılan bireysel katkının daha net hissedilmesini sağlayacaktır.
- Ortak alanlarda iletişimi teşvik etmek
Araştırmalar, iş yerinde ya da iş yeri dışında birlikte vakit geçiren çalışanların daha uyumlu, başarılı ve mutlu çalıştığını ortaya koyuyor. Mekandan bağımsız olarak çalışanların iletişim odaklı aktivitelerde ortak zevkler ve ilgiler doğrultusunda iletişim kurmaları desteklenmelidir. Şirket dışı aktviteler için, çalışanlardan gelen talepler kısa bir anketle kolayca toplanabilir, hemen şimdi uygulabilecek olanlardan başlayarak yıllık planlara dahil edilebilir.
- Kariyer planlaması konusunda geliştirici ve destekleyici bir yaklaşımı benimsemek
Kişisel kariyer hedeflerinde ilerlediğini hisseden çalışanların yüksek motivasyonla ve daha mutlu çalıştığı görülmektedir. İK profesyonellerinin, çalışanları mentorlük koçluk vb yöntemlerle destekler bir anlayış içerisinde olması ve bu alanlarda yönetim desteği görmesi, arzu edilen mutlu çalışanlar için önemli bir diğer maddedir.
- Çalışanları geliştirmeye odaklanmak
Hiç kimse kendini bir şirkette takılıp kalmış ve bir pozisyonda sıkışmış gibi hissetmek istemez. Bu nedenle çalışanların “geliştiğini ve ilerlediğini” hissetmesi mutlu çalışması için de en önemli unsurdur diyebiliriz.
Pozitif bir çalışma ortamı sağlamayı öncelik olarak görmek, çalışanlara esnek zaman sunmak, ödül ve takdir sistemini adil ve şeffaf olarak kurgulamak, çalışanların ailelerini de önemseyerek, mümkünse yan haklara dahil etmek gibi maddeler de şirketlerin mutlu çalışanlara ileride bir hedef olarak değil ŞİMDİ ulaşabilmesini sağlayacaktır.
Yorumlar kapalı.